Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

26 Aralık 2014 Cuma

BÖLÜM:4

       Sınıfta ki öğrenciler gülmeye başladı. Sonuçta sınıflarına kırmızı saçlı bir kız gelmişti. Sakura, utanıyordu. Hoca:
-Sessiz olun! Diye bağırdı. Herkes sustu. Sakura’ya:
-Kendini tanıtır mısın? Dedi. Sakura biraz utanarak:
-Ben… Akira Sakura.
-Nerden geldin?
-Hoshina‘dan geldim.
-Kardeşin var mı?
-Yok.
-Annen ve baban ne iş yapıyorlar?
-Annem, ev hanımı, babam, öğretmendir.
-Meslektaşız, ha! Harika. Tamam, şuraya oturabilirsin, dedi ve Dante‘nin yanındaki sırayı gösterdi. Sakura, hemen oraya geçti. Sakura, Dante‘ye:
-Günaydın, Dante-kun.
-Sana da, Sakura-san. Sınıftakiler meraklı gözlerle onları izliyordu. Dayanamayan Dante‘nin arkasında oturan Saito, Dante‘nin kulağına yaklaştı ve:
-Dante, bu kızı nereden tanıyorsun? Diye sordu. Dante:
-Küçükken beraber oyunlar oynamıştık.
-Yani çocukluk arkadaşısınız.
-Evet, öyle denebilir, dedi ve önüne döndü. Hoca ders anlatmaya başladı.
     Teneffüste Sakura, Dante‘ye:
-Dante-kun!
-Evet.
-Benimle biraz gelebilir misin?
-Tabii, dedi ve Sakura‘yı takip etmeye başladı. Sakura, çatıya doğru çıkıyordu. O çatıya çıkarken görenler “Kırmızı saçlı bir kızın ne işi var burada?” gibi şeyler fısıldıyordular. Bunu da her ikisi de duyabiliyordu. Sakura içten içe üzülüyordu. Ama Dante‘ye belli etmiyordu. Dante‘de içten içe üzülüyordu, ama o da belli etmiyordu.
       Sakura, çatıya çıktı. Demirliklerin yanına geldi.
           

  Orada ona:
-Dün sormak istediğim bir şey vardı.
-Evet?
-Neden saçımla ilgili dalga geçmedin? Dedi ve merakla bakmaya başladı. Dante:
-Neden mi? Çünkü:(biraz bekledikten sonra) ben… ben… galiba… sa… sana… âşık oldum.
Sakura o an kalbi küt, küt atmaya başladı. Dante, hala onu nasıl söylediğini anlamadı. Bir anda ağzından kaçtı. İkisinin de yüzleri kıpkırmızı oldu.  Sakura ne diyeceğini ya da nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. İlk defa bir erkek ona açılıyordu.  Sakura kekeleye, kekeleye:
-B-Ben… ben… ben de… dediğinde Dante sevinçten havaya uçacak gibiydi. Onlar konuşurken sınıfın dedikoducusu olan Aikawa, onların söylediklerini duydu. Hemen sınıfa döndü ve herkese olanları anlattı. Herkes şoktaydı. Dante gibi havalı bir çocuğun, Sakura gibi domates kafalı bir kızdan nasıl hoşlandığını anlamıyordu. Ama olan olmuştu artık. Onlar artık sevgiliydiler.
         Beraber aşağı inerken Sakura:
-Yani biz sevgili mi olduk?
-Evet… (Sakura içinden):
-Şükürler olsun. Çok mutluyum, diye seviniyordu. Dante de aynı duydular içindeydi.
    Sınıfa geldiklerinde Dante’yi erkekler, Sakura’yı kızlar sıkıştırdı. İkisi de zor durumdaydı. Zil çaldı ve kurtuldular. Derste iken arkasında oturan kız kulağına yaklaştı ve sessizce:
-Neden o kızla çıkıyorsun? Dediğinde tüm kemikleri titredi ve sandalyeden düştü. Hoca:
-Ne oldu, Dante?
-Önemli bir şey değil. Sadece dengemi kaybettim.
-Bir şey yok, değil mi?
-Yok.
-İyi, o zaman, dedi ve ders anlatımına devam etti. Dante’de sırasına oturdu ve:
-Ne yapıyorsun sen? Kulağıma niye üfledin?
-Üflemek… Hayır, ben sana bir şey sormuştum.
-Evet, ne sormuştun?
-Neden o kızla çıkıyorsun? Dante biraz düşündükten sonra:
-Bilmiyorum.
-Haa… Ne demek bilmiyorum? İnsan neden çıktığını bilmez mi?
-Bilmiyorum, ama onun yanında iken kendimi çok rahat hissediyorum. Sanki uçuyormuşum gibi… Bunun yanında da kalbim anormal atıyor.

5 Aralık 2014 Cuma

BÖLÜM:3


 Dante eve geldiğinde evde kimse yoktu. Salona gittiğinde masanın üzerinde bir not gördü. Notta:
“Oğlum, biz Hoshina’daki amcanın yanına gidiyoruz. Birkaç güne geri döneriz. Ev sana emanettir.
YASAKLAR:
-PARTİ YASAK,
-EVE KIZ ATMAK YASAK,
-ARKADAŞ ÇAĞIRMAK YASAK,
-ABUR CUBURLA KAHVALTI YAPMAK YASAK,
-GEÇ YATMAK YASAK,
-ÖDEVLERİNİ YAP.  BENDEN BU KADAR. BYE BYE.”
  Dante, neden geride bırakıldığını merak ediyordu. Ama fazla düşünmeden televizyon karşısına geçti ve çizgi film( +13) izlemeye başladı. Geceye kadar film baktı ve yattı.
   Ertesi gün, kalktığında saat 08:10 idi. Okulun başlamasına 20 dakika vardı ve daha yeni kalkmıştı. Hızlı bir şekilde giyindi, kitaplarını hazırladı ve okula doğru koşmaya başladı. Evden çıktığında 10 dakika kalmıştı. Koştu, koştu ve koştu. Tam zil çaldığında okulun giriş kapısından girdi. Hemen sınıfa çıktı ve sırasına oturdu. Hoca sınıfa girdi ve:
-Günaydın, gençlik! Bugün sınıfımıza transfer bir öğrenci geldi. Gelir misin? Dediğinde Sakura, kapıdan içeri girdi. Dante şaşkınlıklar içinde bakıyordu. Sakura hiçte şaşırmış gibi değildi çünkü: Bu okula transfer olmasının tek sebebi Dante’ydi. 

BÖLÜM:2

  Sakura, eve geldikten sonra düşüncelere daldı. ‘Acaba neden saçım hakkında konuşmadı ya da dalga geçmedi? Niye beni korudu?’ gibi düşünceler içindeydi.
     Sabah erken uyanan Dante, ailesi için bir kahvaltı sofrası hazırladı. Yumurta, peynir, ekmek, bal vb. kahvaltılıklar… Ailesi sofrayı görünce şaşırdı.’’ Neden oğlumuz yemek yaptı?’’ diye annesi, babasına sordu. Babası ne olduğunu tahmin edebiliyordu ama çaktırmıyordu. Sofraya oturdular ve kahvaltı yapmaya başladılar. Yaklaşık 5 dakika sonra babası Temoji:
-Eeeee…  yeni gelinimiz kim? Diye bir soru attı. Dante’nin ağzındaki lokma kursağında kaldı. Annesi Arikufurinka da şaşırdı. Dante:
-Ne diyorsun, baba? Dedi. Babası da ona:
-En son bize yemek yaptığında en sevdiğin kitabı almıştım. Bu sefer ne sana bir şey aldık ne de iyi bir şey oldu. Yani kısaca sen aşık olduğun için etrafa mutluluk saçmaya başladın, değil mi? Dediğinde biraz utandı ve :
-Hayır, yok öyle bir şey … , deyip sokağa çıktı. Evde Temoji:
-Bu kesin aşık olmuş.
-Ne yapalım, bey? Sonuçta onun hayatı…  dediler.

   Dante, deniz kenarına geldi ve okyanusa doğru ‘BEN AŞIK DEĞİLİM!!!’ diye bağırdı. Ama aslında aşık olmuştu.

BÖLÜM:1



       Bir gün kırmızı saçlı bir kız parkta tek başına oyun oynarken 3 tane küçük serseri sırf saçları kırmızı diye onunla dalga geçmeye başladı. Bu olayı gören 12 yaşındaki Ayuzawa Dante adındaki bir çocuk hemen yanlarına gelip kırmızı saçlı kızın önünde durdu. Çocuklar, Dante’nin nasıl biri olduğunu gayet iyi bildiklerinden geri çekildiler. Kırmızı saçlı kız diz üstünde ağlıyordu. Dante, elini uzattı ve kalkmasına yardım etti. Ona:
-Merhaba, ben Ayuzawa Dante, peki ya sen? Dedi gülümseyerek… Kız az önceki ağlamanın etkisiyle:

-Ben Akira Sakura, dedi.  Beraber akşama kadar oynadıktan sonra evlerine gittiler.